“HİDROKSİKLOROKİN” HASTALARA NE YAPTI, TEDAVİ PROTOKOLÜNDEN NEDEN ÇIKARTILDI ?

 

“HİDROKSİKLOROKİN” HASTALARA NE YAPTI,
TEDAVİ PROTOKOLÜNDEN NEDEN ÇIKARTILDI ?

Yeni tip koronavirüse bağlı gelişen COVID-19 Pandemisi, dünya genelinde ve ülkemizde halen etkinliğini sürdürmektedir. Her geçen gün saptanan günlük vaka sayısı ve bu hastalık sebebiyle ölümler artmaktadır. Bununla birlikte COVID-19 hakkında her gün dikkat çekici bilimsel gelişmeler olmaktadır. Türkiye’de bu bilimsel gelişmeler ne derece takip ediliyor ve hayata geçiriliyor hususunda pek çok soru akla gelmektedir.


COVID-19 tedavisi için dünya genelinde halen kabul görmüş onaylı bir tedavi veya ilac yoktur. Şu an için COVID-19 tedavisi, destekleyici ilaçlar, uygulamalar ve klinik araştırmalar kapsamında sürdürülmektedir. Bilim dünyası, yeni bir tedavi protokolü geliştirebilmek için büyük bir çaba sarf etmektedir. Ancak COVID-19 ile ilgili artan bilgi ve deneyimin hayatta kalma oranı üzerinde etkili olduğu uzmanlarca vurgulamaktadır.

Pandeminin ilk dönemlerinde hidroksiklorokin” etken maddeli sıtma ilacının hayat kurtarıcı bir ilaç olarak kullanımı öngörüldü. Nitekim, Sağlık Bakanı tarafından 15 Nisan 2020 de yapılan açıklamada ülkemizde COVID-19 belirtileri olan kişilerde bu ilacın erken dönemde ve yaygın kullanımının yapıldığı duyurdu. Bu dönemde yapılan araştırmalarda hidroksiklorokin etken maddeli ilacın fayda sağlamadığı, kalp sorunlarına yol açabileceği yönünde bilimsel araştırmalar, yayınlar gündeme geldi. Nitekim, 2020 Mayıs ayında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Türkiye’de de Covid-19 tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin etken maddeli ilacın, klinik denemelerini güvenlik kaygıları nedeniyle durdurduğunu açıkladı.

Buna karşılık Türkiye’de bu ilaç tedavi protokolünde kalmasına devam edildi ve 5 ile 10 gün arasında kullanımı sürdürüldü. Dünya Sağlık Örgütünün hidroksiklorokin etken maddeli ilacın, klinik denemelerini güvenlik kaygıları nedeniyle durdurulmasından 1 yıl sonra Türkiye’de de kullanımına sonverildi.Sağlık Bakanlığı 07 Mayıs 2021 tarihli COVID-19 Erişkin Hasta Rehberinde yapılan güncelleme ile HİDROKSİKLOROKİN” ETKEN MADDELİ İLAÇ TEDAVİ PROTOKOLÜNDEN ÇIKARTI.

Bilim çevrelerince yan etkileri, kalp damar hastalıkları gibi, zarar verici nitelikte olduğu ve kullanılmaması uyarılarına rağmen ülkemizdeki uzun süredir, yüksek doz ve yaygın kullanımının hastalarda ne gibi etkiler yaptığı, bu ilacın kullanımından 1 yıldır devam ederken birden neden vazgeçildiği Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmamıştır. Oysa, bu konudaki bilimsel bilgiye hastanın, hekimin, bilim insanının, dünyanın ihtiyacı vardır.

Av. Arb. Berna ÖzpınarGümrükçüoğlu

ULUSLARARASI SAĞLIK TURİZMİ-RİSKLER

         Ülkemizin coğrafi konumu, son teknolojiye haiz sağlık tesisleri, başarılı sağlık personeli, hızlı  ve sonuç odaklı sağlık hizmet sunumu, tanıtım faaliyetleri, uluslararası sağlık turizmi alanında adının duyurulmasına sebep olmuştur. Son beş yıl içinde  sağlık turisti sayısındaki artış oldukça önemli düzeydedir.

         Sağlık hukukunda dağınık mevzuat,yabancılık unsuru, turistin sağlığı kapsamındaki hizmetlerin ilke ve esaslarının belirgin olmayışı, aracı kurum  ve sağlık tesisi arasındaki hizmet sunumu, sözleşme şartları  pek çok risk ve hukuki risk barındırmakta idi.   Bu kapsamda yapılan çalışmalar sonucunda Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik 13.07.2017 tarihinde  yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik bakın neler getiriyor :

  • Yurtdışından sağlık hizmeti almak amacıyla ülkemize gelenler ile turist olarak ülkemizde bulunduğu sırada sağlık hizmeti ihtiyacı ortaya çıkan kişiler ve bu kişilere sağlık hizmeti sunan kamu, üniversite özel sağlık kurumu ve kuruluşları ile aracı kuruluşları yönetmelik kapsamında hizmet sunmak zorundadır.
  • Adli vaka kapsamında kolluk kuvvetlerince getirilerek acil sağlık hizmeti alan yabancılar bu yönetmelik kapsamında değildir.
  • Acil sağlık hizmetleri ve acil hasta nakilleri ücret karşılığında sunuluyor. Hasta Türk soylu ise acil sağlık hizmeti ücretsiz sunuluyor.
  • Trafik kazasında sağlık hizmeti bedeli, uyruğuna ve sosyal güvencesi olup olmadığında bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanıyor.
  • Bakanlıkça yetki belgesi alan Sağlık Kurumları ve Aracı Kurumlar uluslararası sağlık turizmi alanında faaliyette bulunuyor. Mevcut kurumlar bir yıl içinde standartlara uygunluk sağlayarak yetki belgesi almak zorundalar.
  • SATURK’ün görüşü alınarak Bakanlıkça sağlık turizmi fiyat tarifesi belirleniyor. Sağlık kurumları bu tarifeye göre fiyatlandırma yapmak zorunda.
  • Uluslararası sağlık turistinin yatışından taburcu edilinceye kadar sağlık tesisinde alacağı sağlık hizmetinin yanında ihtiyaç duyacağı diğer hizmetleri sunmak da uluslararası sağlık turizmi sağlık tesisinin sorumluluğundadır. Bu hizmetlerin sunumu için, uluslararası sağlık turizmi aracı kuruluşu ile sözleşme yapabileceği gibi diğer kurum ve kuruluşlarla da sözleşme yapabilir.
  • Uluslararası sağlık turizmi tesisinde, uluslararası sağlık turizmi birimi kurulmak zorunda . Bu birimde  bir sorumlu ve en az iki personel bulunmalıdır. İngilizce yabancı dil seviyesi sınavla belgelenmeli ve asgari sınırda olmalıdır.

        Yönetmelikte uluslararası sağlık turizmi hizmet sunumu şart ve esasları hakkında önemli düzenlemeler getirilmiştir. Ancak içinde pek çok hukuki riski barındırmaya devam etmektedir. Sağlık turisti ile aracı kurumlar, aracı kurumlar ile sağlık kurumları arasındaki sözleşmeler, sürecin yönetimi ve denetimi konusunda sağlık sektör bilgisine sahip uzman hukukçuları görüşü ve denetimi  önemlidir. Yönetmelik bunlara  çözüm getirmemiştir.

        Sektörde yönetici olarak bulunduğum yıllarda edindiğim tecrübeyle sağlık turizmi alanında  sektör temsilcilerinin hukuka ve etiğe uygun  hizmet sunumlarını sağlamaları şarttır. Sektörün birlikte  hareket etmesi önemlidir.Sağlık gibi  özellikli bir alanda konusunda uzman olmayan kişilerce hizmet sunumu yapılması engellenmelidir.

Saygılarımızla

Av.Pınar AKSOY GÜLASLAN